TwilighT Fan Tr

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
TwilighT Fan Tr

Twilight New Moon Eclipse Breaking Dawn


    İzmirin Öyküsü

    BitterSweet~
    BitterSweet~
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 212
    Kayıt tarihi : 26/02/11
    Yaş : 28
    Nerden : İstanbul

    İzmirin Öyküsü Empty İzmirin Öyküsü

    Mesaj tarafından BitterSweet~ C.tesi Mart 12, 2011 4:42 pm

    Şiir gibi bir kent...

    “Ben İzmir’im,
    Bir aydınlık kent olup Tanrıça bakışlarından.
    Bin İzmir’im,
    İyot kokusundan arınmış yüreğim.
    Ninnilerini dinlemiş çocukken Tanrıların,
    Mitoloji benim mayam.
    Üç güzellik buudu bende toplanır;
    Gök, deniz ve toprak...
    Göğüsleri dağlı Amazonlar geçer gözlerimden dört nala
    Smyrna daha güzel, daha büyük caddelerimde şimdi...”

    İÇİMDEN bu sayfaya Şair Hüseyin Coşkunay’ın kentin Amazon özelliğini anlattığı güzel şiiriyle başlamak geçti... Şiir gibi bir kent için farklı bir başlangıç düşünülemezdi....
    DÜNYA şiirinin anavatanı ve Homeros’un yaşadığı kent olan İzmir, yepyeni gelecekler peşinde koşan tüm kavimlere körpe heyecanlar kaynağı olmuştur. Uygarlık ilk kez bu kentin rıhtımlarından kalyonlara yüklenerek denize açılmıştı. Aristo Büyük İskender’e “Smyrna’lı görmezsen eksik kalırsın” demiştir. Bilim, felsefe, şiir, sanat ve kültürün doğup boy attığı bir bölgenin merkeziydi İzmir... Uygarlığın başkenti.... Ege’nin boynundaki Gerdanlık kız.... Mor Hülya...
    M.Ö. 800 yıllarında yaşadığı ileri sürülen Frigya Kralı Tantalos, Homeros, Alyattes, Kurüs, Harpagos, Daryüs, Büyük İskender, Antigones ve Liziamos, Bion, Sezar, Sulla, Çiçeron, Oktayvanus, Aristides, Galenus, Polikarp, Atilla, Jan Dukas, Çaka Bey, Aslan Yürekli Rişar, Umur Bey, Venizelos, Kral Konstantin, Hasan Tahsin, Mustafa Kemal ****** gibi İzmir’e hayran, tarihin ve mitolojinin kaydettiği tarihin bu dev isimleri, gerektiğinde İzmir için dövüştüler, İzmir’e şiirler yazdılar, İzmir için kalpleri çarptı ve kendi ulusların ve dinlerinin ve önünde bu kente damgalarını vurmak için çırpındılar...

    İzmir’in Öyküsü


    İlk İzmir’i kuranların M.Ö. 3000’de Tunç Çağını yaşayan ve Bayraklı’da oturan bir halk olduğu, yapılan kazılar sonunda kesinlik kazanmıştır. Ancak çok eski dönemlerde, örneğin Yontma Taş Devri’ne uzanan bazı ilkel yerleşmelerin belirtileri de İzmir civarında kendini göstermektedir. Çok eski ilkel efsanelere göre, Bayraklı’daki yerleşmeden binlerce yıl önce kurulduğu belirtilen kentin, Tanrıların vahşeti (deprem) sonucu göl haline geldiği ileri sürülmektedir. Bu kentin, Yamanlar Dağı’ndaki Karagöl civarında olduğu tahmin edilmektedir. (Dr. Çınar Atay, Tarih içinde İzmir, S.11).
    Bu günkü Bayraklı’nın hemen yanında bulunan Tekel Şarap Fabrikası bağlarının içindeki 150 dönüm büyüklüğündeki Tepekule isimli höyük, bundan 5000 yıl önce Lelej denilen en eski İzmir yurttaşları tarafından kurulan bir yerleşim bölgesi idi. M.Ö. 1000’lerde Helen yerleşmesine sahne oldu. Etrafı denizlerle çevrili bu kentçik küçük ve dar bir berzah ile günümüzdeki Bayraklı yerleşmesinin bulunduğu tepeye bağlanıyordu. Tepekule ile Yamanlar arasında küçük yelkenlilerin sığınmasına yarayan bir limancık bulunuyordu. Bu kentin bazı kaynaklarda Navluchon (Liman, Demir Atma Yeri, İstasyon diye isimlendirilmesinin sebebi bundandır.

    Bugün Türkiye’nin en önemli üç kentinden biri eski çağların da en önde gelen ticaret, sanat ve kültür merkezlerinden biri olan İzmir tarihi başlıca dört büyük dönem gösterir.
    1)Eski İzmir( M.Ö. 3000-300)
    2)Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi (M.Ö.300-M.S. 1071)
    3)Selçuklu ve Osmanlı Dönemi (M.S. 1071- 1923)
    4)Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar.
    İzmir tarihi açısından son derece önemli bir kenttir. Özellikle Antik Çağ İzmir'ini barındıran Smyrna’nın dünya tarihindeki konumunu
    Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal şöyle açıklar:
    1)Batı uygarlığının en eski ve en büyük edebiyat eseri, yani Homeros’un İlyada’sı Bayraklı’daki antik İzmir’de yaratıldı. (M.Ö. 750- 700) İlyada destanı Aiol ve İon lehçelerinin karışımı olan bir dildedir. İzmir’in kuzeyi Aiol, güneyi ise İon bölgesi idi. İzmirliler’in Aiol ve İon lehçelerinin karışımı olan bir dil konuşuyorlardı.Bu nedenle Homeros’un İzmirli olduğu varsayılmaktadır.
    2)Hellas (Eski Yunan) Uygarlığının en eski Athena Tapınağı İzmir’de bulundu. (M.Ö. 640-580)
    3)Anadolu’da hala ayakta duran eski Hellen evleri Eski İzmir’de yer almaktadır. (M.Ö.640-580)
    4)Batı Uygarlığı’nın en eski ızgara tipi kent planı İzmir’de gün ışığına çıkarıldı.(M.Ö. 640-580)
    5)Batı Uygarlığı’nın en eski anıtsal taş çeşmesi (M.Ö. 625-600) Bayraklı’da bulunmaktadır. Bu eser şimdi Eczacıbaşı Holding’in sağladığı olanaklarla restore edilmektedir.
    6)Günümüzde gecekondular altında kalan Tantalos Mezarı Anadolu’nun en görkemli mezarlarından biri idi.
    7)En eski ve en güzel Hellen sütun başlıkları Eski İzmir’de geliştirildi.
    8)Batı Uygarlığı’nın bu gün ayakta kalan en eski ve en güzel kent planı, 100x120 metrekarelik alanda sokakları, ana caddesi, evleri ve tapınağı ile Eski İzmir’de korunmuş ve gün ışığına çıkartılmıştır. Bayraklı bu bakımdan eşsizdir.

    Efsanelere göre, Milattan Önce yıllarında Anadolu, büyük Hitit uygarlığının egemenliğine sahne olan kent adını; M.Ö. 15’nci yüzyılda Doğu Karadeniz’in Themiskyra kenti çevresinden kalkıp gelen ve sağ memeleri kesilmiş, kalkanlı ve mızraklı, sırım gibi vücutlara sahip, adaleli, ve yanık yüzlü bu kadın(tarihin ilk yazıcıları bu kadınlara Amazon adını takmıştır) papazlardan aldı.
    Bir başka söylenceye göre ise, bu günkü İzmir yöresinde yaşamış olan Elektid isimli bir kavim, Amazonlarla savaşarak onları yenmiş, Kral These, Amazon önderi Smyrna ile evlenmiş ve kente adını vermiş...
    Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’a göre İzmir (Smyrna) kelimesinin kökü şöyle: İzmir sözü eski İyon lehçesinde Smure, Attika(Atina çevresi) lehçesinde ise Smyrna diye yazılırdı. Bu günkü Hellenler bu kendin adını Simirni biçiminde okumaktadırlar. Ancak söz konusu Smyrna sözcüğü yunanca olmayıp, Ege yöremizdeki bir çok yer adı gibi Eski Anadolu kökenlidir.
    Şiir gibi bir kent ile ilgili Tarihçe’yi Necati Cumalı’nın İzmir’in gizemli geçmişini anlattığı “İthaf” isimli nefis şiiriyle noktalamak istiyorum.



    Sönmüş yanardağlar, kaleler eteğinde
    Yüzyıllardır uyuyan şu bizim İzmir
    O aşık kadınları, levent erkekleri nerede
    Sahilde yaşayıp göçtüler mi kim bilir?
    Sır şimdi gözyaşları, saadet dilekleri
    Biz gelen yüzyılların hikayesi sır
    Eski İzmir diye ne varsa şunun bunun bildiği
    Yaşlıların kırık dökük anlattığıdır ...

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 3:21 pm