Anasayfa
Eveeet sonunda Twilight tan nefret etmek için 5 neden başlığına karşılık olarak Twilight'ı sevmek için 8 tane neden geldi. 5 ''e 8 Twilight ''ı sevenler yeniyooor
Bella: Filmi sevme nedenlerimizin başında Bela. Yani Kristen Stewart geliyor. Güzel, alımlı ve aşık olduğu kişinin vampir olduğunu öğrenmesi umurunda değil. Yani aşkı için her şeye var.
Edward: O normalde karşıla¬mayabileceğimiz her erkekten farklı. Normal bir erkek "Seni seviyorum bebe-ğim" gibi laflar ederken o, "Artık benim hayatım sensin" diyor. Vay be!
Aşka aşık Olmak hali: Genel¬de aşk temalı filmler izlediğimizde hepimizden "ayyy", "ne romantiiik" gibi yaya yaya söylediğimiz cümleler çıkar Hatta zaman zaman başkalarıyla bu yo¬rumlarından dolayı dalga geçeriz. Ama işin aslı şudur ki herkes aşka aşık. Bu yüzdendir ki "Twilight" bizi bizden aldı. ((Woov bu güzelmişş ))
İmkansızlık: İmkansızlık çünkü vampir diye bir şey yok gerçek ha¬yatta (ama Edward gerçek o ayrı) ve bu ütopik durum hepimize cazip geliyor.
Kendimizi bulmak: Film¬de herkes kendini birinin yerine koyabilir ama en çok da bu duruma uyan Bella'dır. Gerek aşk. gerekse okul hayatı. Normal hayatlarımızdan hiçbir farkı olmayan, birçok kişinin kendini bulabileceği bir durum.
Yalınlık: Kitap son derece yalın bir dille yazılmış, haliyle okunuşu da öyle oluyor. Hem bir çırpıda oku-nabiliyor hem de keyifle. Ve inanılmaz derece de insanı içine alıyor. Keza film de öyle.
Doğa üstü güçler: Kız, erkek fark etmez birçok insan aksiyon içerikli filmlerden de kendini alamaz. Eminim hepinizin "Ah şu X gibi uçsam/hoplasam/zıplasam" dediği olmuştur. Edward gibi koşmak. Emmett gibi güçlü olmak. Alice gibi geleceği görmek ve daha da fazlasını hep isteriz. İşte bu kitapta da filmde de aynı etki söz konusu.
Özenle seçilen oyuncu kadrosu: Bu oyunculukları için geçerli değil belki de çünkü çok iyi oldukları söylenemez ama hepsinin bir albenisi olduğu bir gerçek. Sanki onlar gerçekten de vampir!
Bella: Filmi sevme nedenlerimizin başında Bela. Yani Kristen Stewart geliyor. Güzel, alımlı ve aşık olduğu kişinin vampir olduğunu öğrenmesi umurunda değil. Yani aşkı için her şeye var.
Edward: O normalde karşıla¬mayabileceğimiz her erkekten farklı. Normal bir erkek "Seni seviyorum bebe-ğim" gibi laflar ederken o, "Artık benim hayatım sensin" diyor. Vay be!
Aşka aşık Olmak hali: Genel¬de aşk temalı filmler izlediğimizde hepimizden "ayyy", "ne romantiiik" gibi yaya yaya söylediğimiz cümleler çıkar Hatta zaman zaman başkalarıyla bu yo¬rumlarından dolayı dalga geçeriz. Ama işin aslı şudur ki herkes aşka aşık. Bu yüzdendir ki "Twilight" bizi bizden aldı. ((Woov bu güzelmişş ))
İmkansızlık: İmkansızlık çünkü vampir diye bir şey yok gerçek ha¬yatta (ama Edward gerçek o ayrı) ve bu ütopik durum hepimize cazip geliyor.
Kendimizi bulmak: Film¬de herkes kendini birinin yerine koyabilir ama en çok da bu duruma uyan Bella'dır. Gerek aşk. gerekse okul hayatı. Normal hayatlarımızdan hiçbir farkı olmayan, birçok kişinin kendini bulabileceği bir durum.
Yalınlık: Kitap son derece yalın bir dille yazılmış, haliyle okunuşu da öyle oluyor. Hem bir çırpıda oku-nabiliyor hem de keyifle. Ve inanılmaz derece de insanı içine alıyor. Keza film de öyle.
Doğa üstü güçler: Kız, erkek fark etmez birçok insan aksiyon içerikli filmlerden de kendini alamaz. Eminim hepinizin "Ah şu X gibi uçsam/hoplasam/zıplasam" dediği olmuştur. Edward gibi koşmak. Emmett gibi güçlü olmak. Alice gibi geleceği görmek ve daha da fazlasını hep isteriz. İşte bu kitapta da filmde de aynı etki söz konusu.
Özenle seçilen oyuncu kadrosu: Bu oyunculukları için geçerli değil belki de çünkü çok iyi oldukları söylenemez ama hepsinin bir albenisi olduğu bir gerçek. Sanki onlar gerçekten de vampir!